
İstanbul Avrupa Yakası’nda 3 günlük şehir turu ile gezilecek yerler

İstanbul’u gezmek ilham verir insana. Başka bir dünyadır İstanbul; kültürü, dokusu tarih kokar, huzur verir. İstanbul, nice şiirlere, romanlara, filmlere konu olmuştur, İstanbul başkadır.
Doğu Roma ve Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti, Asya ve Avrupa’yı birleştiren, kültürlerin kavşağı İstanbul’u en verimli şekilde tanımanız ve gezmeniz için İstanbul’da gezilecek yerleri listeledik.
Birinci Gün
İstanbul bundan yıllar önce sadece yarımadada bulunan ve surlar ile çevrili bir şehirdi. Bu sebeple yarımada bir merkez konumda. Ve işte biz de gezimize buradan başlıyoruz.
Sultanahmet Meydanı
Sultanahmet‘e ulaştığınızda etrafınızdaki kalabalığı bir an için yok farz edin ve kendinizi yıllar öncesine götürün. Meydan çevresinde pek çok ziyaret edilecek kültür varlığı bulunuyor.
Hipodrom: Dikilitaş, Yılanlı Sütun ve Örme Sütun

Sultanahmet Meydanı’nda göreceğiniz 3 sütunun olduğu yerde Bizans döneminde bir hipodrom yer almaktaydı. Hipodromdan geriye, sadece hipodromun ortasında yer alan bu sütunlar kalmıştır.
Dikilitaş, üzerinde Eski Mısır hiyeroglifleri bulunan sütundur. MÖ 15 yy önce Mısır’da Amon-Ra tapınağı önüne dikilmişti. MS 390 yılında İmparator I. Theodosius’a gönderildi. İstanbul’da şu an bulunduğu yere yeniden dikilmiştir. Ayrıntılı bilgi: Theodosius Dikilitaşı
Yılanlı Sütun, Yunanların MÖ 479’da Perslerin karşısında kazandığı zafer anısına yapılmış ve şu an Yunanistan’daki Apollo mabedine dikilmişti. Eser İstanbul’a I.Konstantin tarafından MS 324 yılında getirildi. Ayrıntılı bilgi: Yılanlı Sütun
Örme sütun, İmparator VII. Konstantin tarafından yaptırılmıştır. Dikildiği tarih net olarak bilinmemektedir. Sütunun tepesinde eskiden yaldızlı tunç plakalar da bulunduğu söylenir. Ancak bu plakaların 1204 yılında, IV. Haçlı Seferinde çalındığı rivayet edilmektedir. Ayrıntılı bilgi: Örme Sütun
Sultanahmet Camii

Osmanlı Padişahı I. Ahmed tarafından yaptırıldı ve 1616 yılında ibadete açıldı. Sultanahmet Camii mavi renk ağırlıklı kalem işleri ve İznik çinleri içermesi sebebiyle Avrupalılarca Mavi Camii olarak da anılır. Camii’de 20bini aşkın İznik çinisi bulunmaktadır. Türkiye’deki altı minareli ilk camiidir.
Ayasofya

Ayasofya, kelime olarak kutsal bilgelik anlamına gelmektir.Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından MS 532 – 537 yılları arasında inşa ettirilmiş bir katedraldir ve dünyanın en eski katedralidir. Yüzyıllar boyu dünya en büyük katedrali olarak kaldı. İstanbul’un 1453 yılında fethedilmesinden sonra mozaiklerin üzeri ince bir sıvayla kaplandı ve camiye çevrildi. Minareler ise bunu izleyen dönemlerde eklendi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra restorasyona alındı, mozaikler yeniden ortaya çıkarılarak 1935 yılında müze olarak yeniden açıldı. Daha sonra ise tekrar camiye çevrildi.
Topkapı Sarayı

Topkapı Sarayı, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1478’de yaptırılmıştır. Dört yüz yıl boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Ayasofya tarafındaki saltanat kapısından girilen ve birbirinden geçilen dört avlu çevresindeki mimari yapılardan oluşan sarayın etrafı bahçeler ve meydanlarla çevrilidir. Sarayın ilk avlusunda 6.yüzyıldan kalma Aya İrini Kilisesi de bulunur.
Yerebatan Sarnıcı

Ayasofya’nın güneybatısında bulunan Yerebatan Sarnıcı, I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılmıştır. Suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunların görünümü büyüleyicidir.
Gülhane Parkı

Osmanlı döneminde saray bahçesi olan Gülhane Parkı‘nda dolaşıp, yeşil çimlere uzanarak günün yorgunluğunu atabilir, park içerisinde yer alan setüstü çay bahçesine gidip denize karşı çayınızı yudumlayabilirsiniz. Belki bir derinlerden bir ses duyasanız bu Türk tarihinde demokratikleşmenin ilk adımlarıdır belki. Tanzimat Fermanı 1839’da Abdülmecit döneminde bu parkta okunmuştur. Dinlendikten sonra hala zamanım var diyorsanız park içerisindeki, İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
İkinci Gün
Beyazıt Meydanı

Onlarca güvercinin süslediği bu meydan Bizans döneminde kentin en büyük meydanıydı. MS 393’te Thedosyus tarafından inşa edilmiştir. Etrafınıza baktığınızda Beyazıt Camii ve külliyesini, İstanbul Üniversitesi’nin tarihi giriş kapısını, tarihi medreseyi, ve Beyazıt Kulesi‘ni göreceksiniz. İsterseniz Beyazıt Camii’ni ziyaret edebilirsiniz. Süleymaniye Camii de bu meydana oldukça yakındır. Bu meydandan camiye yürüyerek 7-8 dk içinde ulaşabilirsiniz. Seçimler size kalmış. Meydandan devam etmek isteyenler için sonraki durağımız Kapalı Çarşı.
Kapalı Çarşı

Dünyanın en eski ve en büyük kapalı çarşılarından biridir burası. 15. yüzyıldan beri canlılığını korumuştur. 4bin’e yakın dükkanlardan alışveriş yapabilir, çarşının ışıltısına kendinizi bırakabilirsiniz. Çarşıda zaman geçirirken aşağıya doğru, yani Mısır Çarşısı‘na doğru yürümenizi tavsiye ederiz.
Mısır Çarşısı

İstanbul’un en eski kapalı çarşılarından biridir. 1660 yılından bu yana hizmet vermektedir. Doğal ilaçlar, baharatlar, çiçek tohumları, nadir bitki kök ve kabukları gibi ürünlerin yanı sıra; kuruyemiş, şarküteri ürünleri gibi değişik gıda maddeleri bulabilirsiniz.
Eminönü Meydanı

Mısır Çarşısı’ndan çıkıp Eminönü‘ne ulaştığınızda müthiş bir panorama sizi bekliyor olacak. Sağınızda Yeni Camii, karşınızda Haliç, iskeleye yanaşmaya çalışan bir vapur, Galata Köprüsü, simitçiler, turşucular, martı sesleriyle birlikte boğazın hafif esintisi… İsterseniz bir soluklanın, Yeni Camii merdivenlerine oturup İstanbul’un koşuşturmasının seyrine dalın..
Boğaz Turu
İstanbul’a gelip de bir boğaz turu yapmadan gitmek olmaz. Boğazın eşsiz güzelliğinde hem zamanda ufak bir yolculuk yapacak hem de keyifli ve unutulmaz bir zaman geçireceksiniz.
Boğaz turu sonrası, hala zamanım var ve yorulmadım diyorsanız daha Eminönü’nde yapılacak çok şey var! Acıktıysanız Galata Köprüsü çevresindeki meşhur balık-ekmekçiler sizi bekliyor. Ardından Eminönü – Sirkeci’nin tarihi dokusunu keşfedin. Yeni Camii, PTT Müzesi, Türkiye İş Bankası Müzesi, Sirkeci Garı çevrede ziyaret edebileceğiniz mekanlar. Seçim sizin!
Üçüncü Gün
Taksim Meydanı

Taksim Meydanı, kentin en ünlü noktalarından biridir. Meydana bağlanan İstiklal Caddesi’yle, çevresindeki restoran, mağaza, otel, eğlence ve kültür mekanlarıyla şehrin turistik çekim merkezinden biridir. Aynı zamanda yakın tarihte büyük siyasi ve sosyal gelişmelere tanık olmuş bir meydandır burası. Meydanın ortasında yer alan anıt ile bir fotoğraf çekilip, İstiklal’e doğru geçip gezimize başlayabiliriz.
İstiklal Caddesi

Gençlerin ve turistlerin uğrak yeri olan bu cadde yirmi dört saat eğlence ve hayat sunmaktadır. Taksim Meydanı’ndan İstiklal’e yönelip yürümeye başladığınızda; sizi güzel bir tarihi dokuyla beraber, ağır ağır giden bir kırmızı nostaljik tramvay, caddede yürüyen insan seli, sıcak kestaneciler ve caddenin olmazsa olmazı sokak müzisyenleri karşılar.
Cadde boyu pasajları ve sahafları gezebilir, alışveriş yapabilir, kafelerde soluklanabilir, çok sayıda restorandan birinde karnınızı doyurabilirsiniz. Eğer sanata ilgi duyuyorsanız İstiklal Caddesi’nde ziyaret etmek isteyebileceğiniz çok sayıda sanat galerisi de bulunmaktadır.
Galata Mevlevihanesi Müzesi

İstiklal Caddesi‘nin bir ucunda, Tünel meydanından Galipdede Caddesi’nden aşağıya doğru inmeden hemen solda tarihi cümle kapısıyla Galata Mevlevihanesi Müzesi sizi karşılar. Mevlevihane içerisinde Semâhâne, derviş odaları, kütüphane, tarihi türbe ve çeşmeler bulunur. Mevlevihane içerisinde belli zamanlarda sema gösterileri de düzenlenmektedir.
Galata Kulesi

İmparator Anastasius tarafından MS 528 yılında inşa ettirilmiş Galata Kulesi, uzun yıllar boyunca fener kulesi olarak kullanılmıştır. Kulenin önünde güzel bir hatıra fotoğrafı çektirebilir; isterseniz de kuleye çıkıp, eşşiz Boğaz, Haliç ve İstanbul manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.
Dolmabahçe Sarayı

Dolmabahçe Sarayı, 31. Osmanlı padişahı Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmıştır. Hizmete açıldığı 1856 yılından itibaren altı Osmanlı padişahına ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önderimiz M. Kemal Atatürk, bu sarayda vefat etmiştir. Günümüzde müze olarak pek çok yerli ve yabancı turisti ağırlamakta ve bazı zamanlarda uluslararası diplomatik toplantılara ev sahipliği yapmaktadır.
Ekstralar
İstanbul’un tadına vardığınızda, bu güzel şehri birkaç güne sığdırmak istemeyeceksiniz. Eğer bu şehirde daha uzun zaman geçirme şansına sahipseniz, gezi planlamanız için sizi Gezimingo‘daki İstanbul Şehir Rehberi‘ne davet ediyoruz.