
İstanbul’da karşılıklı iki hisar: Rumeli Hisarı ve Anadolu Hisarı

İstanbul Boğazı’nı seyir ederken ikinci boğaz köprüsü olan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne yanaşırken iki yanınızda birden hisar görmeniz oldukça olası. Rumeli Hisarı ve Anadolu Hisarı olarak bilinen bu iki hisarın birbirleriyle olan ilişkisini biliyor musunuz?
İstanbul Boğazı‘nın Avrupa Yakası‘nda yer alan ve Boğazkesen Hisarı olarak da bilinen Rumeli Hisarı; 1452’de İstanbul’un fethi öncesinde Fatih Sultan Mehmet‘in emriyle Karadeniz’den Bizans İmparatorluğu’na giden yardımların önünü kesmek için toplam 90 günde inşa edilen bir tarihi kaledir. Fetihten sonra önemini yitiren hisar, bir süre hapishane olarak da kullanılmış. 1746 yılında çıkan yangında tahrip olan kale, daha sonraları Sultan III. Selim zamanında tekrar restorasyondan geçmiş. 1968 yılında ise ilk kez müze olarak ziyarete açılmıştır.

Üç büyük kulesi ve görkemli surları ile dikkat çeken hisar, günümüzde Sarıyer ilçesinde yer alıyor. Muhteşem bir İstanbul manzarası sunan bu açık hava müzesinde; fetih sırasında Bizanslıların Haliç’i gemilere kapatmak için kullandığı dev zincirin bir parçasının yanı sıra savaşta kullanılan toplar ve gülleler de sergileniyor.
Uzun yıllar boyunca tam ortasındaki amfi tiyatroda açık hava konser ve etkinlikleri düzenlenmiş olsa da, 2015 yılında alınan bir karar ile bu amfi tiyatronun üzerine camii ve mescid inşa edilmiştir.
Rumeli Hisarı‘nın bir diğer gizemi ise kuşbakışı bakıldığında şeklinin Arapça’daki Muhammed kelimesine referans ediyor olmasıdır. Kalenin, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un sadece askeri güç ile alınmayacağına inanması ve manevi bir desteğe de ihtiyaç duyması nedeniyle bu şekilde tasarlandığı söyleniyor.

İstanbul Boğazı‘nın Anadolu Yakası‘nda yer alan ve Güzelce Hisar olarak da bilinen Anadolu Hisarı ise, 1393 yılında Sultan Yıldırım Bayezit emriyle Zeus’a adanmış eski bir tapınağın kalıntılarının üzerine inşa edilmiştir. 7000 metrekarelik minimal bir alanda 25 metre yüksekliğe sahip surlardan oluşan kale, İstanbul’un en eski Türk mimari yapısı sayılıyor.
Günümüzde Beykoz ilçesinin sınırlarında yer alan ve açık hava müzesi statüsünde olan tarihi kaleyi ziyaret etmek ne yazık ki mümkün değildir. Çevresinden geçen yolun üzerinden ancak dış surlarını keşfedebilirsiniz.