Kastamonu’nda neler yapılır? Günübirlik şehir turuna çıktık

Kastamonu şehri Batı Karadeniz’e çok sayıda kültürel değer katan ve tam ortasından Karaçomak Çayı geçen; konaklarıyla meşhur kültürel bir şehir olarak karşımıza çıkıyor. Şehir merkezinin denize kıyısı yok. Denize sahip olan en yakın ilçesi İnebolu‘ya ise ulaşım bir hayli çetrefilli ve yaklaşık 2 saat sürüyor.

kastamonu 0003
© Fotoğraf: Fatih Ozdemir

Şehirdeki insanların sıcakkanlı ve içten davranışları da oldukça ilgimi çekti. Türkiye’de böyle yöreler kaldı mı diye düşünürken, Anadolu’nun bu güzide şehrini görünce biraz mutlu oldum. Yolda gördüğümüz herkes bize ilgiyle yaklaştı doğrusu.

Kastamonu‘yu keşfim ilk olarak şehir merkeziyle başladı. Dediğim gibi ortasından Karaçomak Çayı geçiyor ve şehrin ana caddesini bu çay oluşturuyor. Yani şehir bu çayın çevresindeki vadi üzerine kurulmuş da denilebilir.

kastamonu 0005
© Fotoğraf: Fatih Ozdemir

Şehrin tam merkezini Cumhuriyet Meydanı oluşturuyor. Bu meydanda Kurtuluş Savaşı’ndaki mücadelesiyle bilinen ve şehrin kahramanı haline gelen Şerife Bacı‘nın hikayesini anlatan bir heykel bulunuyor. Şerife Bacı, Kurtuluş Savaşı’nda yaşlı kadın ve erkekler ile birlikte İnebolu’da bulunan cephaneleri Ankara’ya götürülmesinde çocuğu ve kağnısıyla yer alırken kış şartları nedeniyle Aralık 1921’de donarak vefat etmiş. Bu da onu bu savaşın unutulmaz kahramanları arasına dahil etmiş. Kastamonu, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları’nda en çok şehit veren il olduğundan dolayı bunun izlerini bu heykelde olduğu gibi şehrin bir çok yerinde yaşatmaya çalışmışlar.

kastamonu 0001
© Fotoğraf: Fatih Ozdemir

Cumhuriyet Meydanı’nda ayrıca Valilik binası ve Türk tarihinin ölümsüz eseri Hababam Sınıfı‘nı yaratan Rıfat Ilgaz’ın okuduğu Kastamonu Lisesi de bulunuyor. Rıfat Ilgaz’ın Hababam Sınıfı’nı yazarken buradaki anılarından esinlendiği söyleniyor. Şu anda bu tarihi bina Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğü olarak kullanılıyor.

Ardından birbirlerine yakın mesafede olan Kastamonu Arkeoloji Müzesi ve Etnografya Müzesi‘ni ziyaret ediyoruz. Kastamonu’daki bir diğer önemli müze ise Şapka Müzesi‘ymiş (Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi 75. Yıl Cumhuriyet Müzesi), fakat vaktimiz dar olduğu için bu müzeye vakit ayıramadık. Biliyorsunuz ki Atatürk’ün Şapka Kanunu’nu duyurduğu yer İnebolu.

kastamonu 0002
© Fotoğraf: Fatih Ozdemir

Kastamonu’ndaki evlere baktığımızda aklımıza hemen Safranbolu geliyor. Onun sebebi de bu evlerin Safranbolu adı altında markalaşmış olması. Bu tip tarihi evlerin çoğunu Kastamonu’da da görebilmek mümkün.

Kastamonu da bir o kadar da evliya bulunuyormuş. Rehberimiz şehri anlatırken Kastamonu için “Evliyalar Şehri, Konaklar Şehri, Şehitler Şehri” gibi birçok sıfat kullandı, haksız da sayılmazmış. Çünkü şehirde Türk-İslam kültürüne ait mimariyle bezenmiş birçok cami, külliye ve medrese bulunuyor.

Bunlara örnek olarak Yakup Ağa Külliyesi, Yılanlı Külliyesi, Münire Sultan Medresesi, Atabey Camii, Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi, Yanık Sultan Türbesi, Nasrullah Camii’yi sayabiliriz.

kastamonu 0004
© Fotoğraf: Fatih Ozdemir

Münire Sultan Medresesi‘nde bulunan El Sanatları Çarşısı‘nda hem şehrin kültürünü tanıyabilir, hem de hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz. Buradaki esnaf da size karşı oldukça sıcakkanlı davranıyor. Buradan bağ evleri ve taş baskıyla yapılmış bandanalar gibi birçok hediyelik eşyayı hatıra alabilmek mümkün.

Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi ise Kastamonu inanç turizminin başında gelen noktalardan birisi. İçeride İslam eserlerinin bulunduğu bir müze de bulunuyor.

Bu türbenin en çok dikkat çeken bölümü ise “Asa Suyu” adı verilen çeşme. Bu çeşmeden akan suyun Zem Zem suyu denginde bir güzelliği olduğu söyleniyor. Tadı da oldukça acayip ve sertti doğrusu.

Kastamonu’nu tepelerden görmek istiyorsanız Kastamonu Kalesi ve Kastamonu Saat Kulesi‘nin bulunduğu yerler bu ihtiyacınızı karşılayacak nitelikte.

Saat Kulesi‘nin olduğu yerde restoran ve kafeler bulunuyor. Burada şehri panoramik olarak tepeden görebileceğiniz gibi, çayınızı da yudumlayabilmeniz mümkün.

Kastamonu’ya ait bilindik en önemli lezzet Çekme Helva. Kimisi bu helvaya pişmaniyenin preslenmiş hali diyor. Fakat ziyaret ettiğimiz Çekme Helva Sarayı‘nda bunun böyle olmadığını gördük. Un ve tereyağının birleşiminden oluşan bu özel tarifi elbette paylaşmıyorlar 🙂

Buralara kadar gelip de türkülerde de adı sık sık geçen (Tiridine Bandım, bedava mı sandın, para verip aldım) tirit yemeğini de tatmamak olmazdı. Çok beğendiğimi söyleyemem 🙂 Giresun’un susamsız simidinin üzerine mantı sosu dökülmüş gibiydi. Tabi Kastamonulular bu simide Kel Simit demiş ve kendilerine uyarlamışlar.

Gelelim biraz da ilçelere;

Kastamonu’nun denize kıyısı olan en önemli ilçesi İnebolu’ymuş. İnebolu ilçesinde bir vapur turuna çıkmak için 2 saatlik bir yola koyulduk. Otobüsle geçtiğimiz o dağlık yollar aslında büyük bir tarihi değere de sahipmiş.

kastamonu 0007
© Fotoğraf: Fatih Ozdemir

Kurtuluş Savaşı sırasında büyük bir önem arz eden İnebolu Limanı’ndan Ankara’ya kağnılarla taşınan cephanelikler için dağların arasındaki bu virajlı ve yükseltili yol kullanılmış. Şehir merkezinden bile 2 saat süren bu yolu, zamanında yürüyerek Ankara’ya gitmek için kullanmışlar. Yazımın başında anlattığım Şerife Bacı da bu yolda donarak yaşamını yitirmiş.

kastamonu 0006
© Fotoğraf: Fatih Ozdemir

Kastamonu ve İnebolu arasındaki yol boyunca Küre Dağları’nı da görebiliyorsunuz. İnebolu’ya vardığımızda çok geri kalmış bir kasaba gördüm. Diğer Karadeniz kıyısı şehirleriyle karşılaştırdığımda gördüğüm manzara beni oldukça şaşırttı. Tarihi anlamda bu kadar önem sahibi olan şehrin bu halde kaderine bırakılması üzücü bir durum. Plajı bile oldukça bakımsız ve kirliydi.

kastamonu 0000
© Fotoğraf: Fatih Ozdemir

Ve son olarak Daday ilçesinden de biraz bahsetmek istiyorum. İlçe merkezi küçük bir kasabadan oluşuyor. Çevresinde ise at çiftliklerine rastlamak mümkün. Eğer at binme tutkunuz varsa, Daday’daki çiftliklere göz atabilirsiniz.

Kastamonu’ndan size aktaracaklarım bu kadar 🙂 Olası bir Kastamonu seyahatinizde size bu yazımla yardımcı olabilirsem, ne mutlu bana. Kastamonu’na karayoluyla ve Kastamonu Havalimanı üzerinden havayoluyla ulaşabilmeniz mümkün.

Bu içeriği paylaşın
Fatih Ozdemir
Fatih Ozdemir

Merhaba, ben Fatih Özdemir. Blog yazıyor, arada fotoğraf-video çekiyor, her fırsatta geziyor ve freelance dijital projeler tasarlıyorum.

Seyahat Bültenimize Abone Olun

Ücretsiz bültenimize abone olmak için e-posta adresinizi aşağıya girebilirsiniz.

Görüşünüzü Bildirin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir