
Prens Adaları: İstanbul’un yanıbaşındaki tatil rotası

İstanbul’un Asya yakasının güneydoğusunda, Marmara Denizi’nin üzerinde toplam 9 parçadan oluşan Prens Adaları (Princes Islands); İstanbulluların kısa vadeli tatil ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılarken, öte yandan da muhteşem manzaralar ve kültür hazinesi sunuyor.
Adını Bizans İmparatorluğu döneminde adaya sürgün edilen prens ve imparatoriçelerden alan adalar; Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul’un zenginleri için popüler bir tatil yeri haline dönüşmüş. Geçmişte adalarda yaşayanların büyük bir bölümünü Yahudi, Rum ve Ermeni toplulukları oluşturuyordu. Bu dönemlerden kalan Victoria tarzı eski ahşap konaklar, manastırlar ve tarihi binalar ise günümüzde hala ziyaret edilebilir durumda ve çoğunluğu ayaktadır.
Yerel yönetim olarak Adalar Belediyesi‘nin kontrolündeki adaların; Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada ve Sedefadası olmak üzere sadece 5 tanesi yerleşime açıktır. Sedefadası hariç yerleşime açık olan diğer 4 adaya ise; Bostancı, Kadıköy, Kartal, Beşiktaş, Kabataş, Eminönü, Üsküdar gibi İstanbul’un çeşitli noktalarından kalkan şehir hatları vapurları, feribot seferleri ve özel turlarla erişmek mümkündür. Hayırsızada ve Sivriada yerleşim olmadığı gibi halka açık da değildir. Yassıada ise hükümet kaynaklı yeniden inşa edilerek Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak 2020 yılında ziyarete açılmıştır.
Belediyenin hizmet araçları haricinde araç trafiğine kapalı olan adalarda ulaşım uzun yıllar boyunca fayton adı verilen at arabaları ve bisikletler ile sağlanıyordu. Bu durum nedeniyle de adaların genelinde yoğun bir dışkı kokusu hakimdi. Fakat İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2020 yılında aldığı bir kararla faytonları doğa dostu elektrikli otobüslerle yeniledi. Bu durum, adadaki kötü kokuyu giderip yeni bir çehre kazandırırken; sevimli dostlarımıza da ömürlerinin geri kalanını daha huzurlu geçirme fırsat sağlamış oldu.
Yüzölçümü ve gelişmişlik açısından aralarındaki en büyük ada olan Büyükada‘nın öne çıkan noktası, adanın güney zirvesindeki 6. yüzyıldan kalma Aya Yorgi Kilisesi‘dir. Lunapark Meydanı’ndan başlayan 1 kilometrelik yokuş bir yol üzerinden zirveye tırmanan ziyaretçileri, zirvede muhteşem bir panoramik manzara karşılar. Adanın diğer önemli noktaları Hristos Manastırı, Rum Yetimhanesi, İsa Rum Manastırı ve Dilburnu Tabiat Parkı‘dır. Adalar Müzesi ise Adalar’ın tarihi geçmişine ve yaşam tarzına ışık tutar.
İkinci büyük ada Heybeliada‘nın ise en dikkat çeken noktası Ruhban Okulu‘dur. Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi ve Değirmen Tepesi de diğer görülmesi gereken noktaların başında geliyor. Üçüncü büyük ada Burgazada‘daki Sait Faik Abasıyanık Müzesi ise Türk Edebiyatı’nın kısa öykü ustasının geçmişine ışık tutuyor.