
Taksim Gezi Parkı, İstanbul için neden bu kadar önemli?

Taksim Meydanı‘nın hemen yanıbaşında yer alan Taksim Gezi Parkı; Beyoğlu ve çevresinin erişilebilir son yeşil alanlarından biri olan, şehrin keşmekeşinin tam ortasındaki küçük bir parktır.
20. yüzyılda Türkiye’nin en ciddi halk ayaklanması olan Taksim Gezi Parkı Eylemleri‘nin de çıkış noktası olan parkın, tarihi geçmişi de bir o kadar köklü. Bir zamanlar tarlalar ve bağlarla dolu bir semt olan Beyoğlu; Osmanlı İmparatorluğu yönetimindeki 1800’lü yıllarda ortaya çıkmış olan bölgeyi Avrupa tarzı modern bir yapıya kavuşturma fikriyle birlikte neredeyse baştan inşa edilmiş. Bu çalışmalar sırasında şehrin en önemli meydanı olacak olan Taksim Meydanı‘nı inşa etmek için bir alan daha oluşturulmuş ve 1806’da meydanın yanı başına Halil Paşa Topçu Kışlası inşa edilmiş. Bu kışla 1909’da Osmanlı hükümetine karşı çıkan bir isyan sırasında büyük ölçüde hasar görmüş. 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti‘nin kurulmasının ardından da yıkılarak buraya Türkiye’nin ilk futbol stadyumu inşa edilmiş. 1940’lara gelindiğinde bu stadyum da yıkılarak alan halka açık bir park haline getirilmiş.

Uzun yıllar boyunca şehrin en önemli parklarından biri olmaya devam eden Taksim Gezi Parkı, 2013 yılına gelindiğinde ülke yönetimini tarafından tasarlanan yeni bir proje ile gündeme geldi. Hükümetin buraya dükkanların, restoranların, lüks konutların, otellerin içinde bulunduğu modern bir kışla projesine başlayacağını duyurmasının ardından başlatılan ağaç kaldırılma işlemleri sırasında bu duruma karşı çıkan kesimlerin eylemleriyle başlayan olaylar; polisin sert müdahalesiyle daha da büyüyerek hükümet politikalarına karşı bir genel protestoya dönüştü. Türkiye’nin tamamına yayılan eylemler, dünya basınında da ciddi yankı uyandırarak Türkiye tarihinin en büyük halk ayaklanmalarından biriyle sonuçlanmıştır.
Eylemlerin ardından modern ve beton bir restorasyondan geçerek park olarak kalmaya devam eden Taksim Gezi Parkı; 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘nin muhalefet partisi yönetimine geçmesiyle birlikte çevreci ve yeşil odaklı daha başka bir restorasyon projesiyle gündeme geldi. Bu projenin duyurulmasının ardından park, Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı’na devredilerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘nin kontrolünden çıkarılmıştır.